Turkish soldiers burn marijuana during an operation on July 8, 2013 in the Lice district of the southeastern city of Diyarbakir. AFP PHOTO /MEHMET ENGIN (Photo credit should read MEHMET ENGIN/AFP/Getty Images)
Coğrafi konumu bu ülkeyi narkotik zincirinin tüm halkalarına dahil ediyor: bazen üretici, bazen aracı ve giderek de tüketici.
Durumları büyük ölçüde coğrafyaları tarafından belirlenen ülkeler var. Ortadoğu, Kafkaslar ve Balkanlar ile 2.600 kilometreden fazla sınırı bulunan Türkiye, her zaman büyük ticaret yollarının bir parçası olmuş ve kaçınılmaz olarak uyuşturucu kaçakçılığının kilit noktası olmuştur. Uyuşturucuyla Mücadele Teknik Konseyi Başkanı Necdet Ünüvar'ın Aralık ayında belirttiği gibi, yıllar geçtikçe artan bir trend: "2013 yılında Avrupa genelinde 4,8 milyon uyuşturucu hap ele geçirildi; bu rakam 2009'un iki katı. Türkiye'de ise 4,4 milyon uyuşturucu hap ele geçirildi." Geçen yıl polis yalnızca İstanbul'da altı tondan fazla uyuşturucu ele geçirdi. Geniş bir toprak parçası, iyi iletişim ve yaygın yolsuzluk, Türkiye'yi uyuşturucu taşımacılığı için ideal bir ülke haline getiriyor. Ayrıca, ihracat gücü olarak önemi nedeniyle Türk kamyonları Avrupa ve Asya yollarında dolaşıyor ve bu araçların kapsamlı kontrolünü neredeyse imkansız hale getiriyor. AH1 ve E80 karayolları ülkeyi doğudan batıya geçerek İran veya Azerbaycan sınır geçişlerini geleneksel Balkan rotasına ve giderek artan bir şekilde Karadeniz limanlarına ve daha sonra Ukrayna'ya bağlamaktadır.